11 Mart 2009 Çarşamba

equilibrium = denge

belki de o kadar çok gülerek yaklaşmasaydım yanına, beni daha yerinde bir ciddiyetle dinleyebilirdi. ya da bir gün önce yine yanlarına gitmiş olmasaydık, kocam bütün ciddiyetiyle yamalı bohçaya benzeyen sokağımızdan şikâyet etmiş olmasaydı, ben de "ben bilmem beyim bilir" edasıyla yanında uslu uslu durup başımı sallaya sallaya onu tasdik etmiş olmasaydım... ne var ki kahkahamı patlatmamak için elimden geleni yapıyordum ve görünüşümden ziyade sözlerime önem verilemeyeceğini unutmuş olmalıydım bu gayret içindeyken.

- bu ses, dedim gülerek, bu ses daha önce nerede kullanıldı biliyor musunuz?
patatesin içine sarımsak saklamış olabilirler mi? diye sormuşum gibi anlamsız bir ifadeyle baktı yüzüme.
hemen başının üzerinde duran bir metre enindeki plazma ekranı gösterdim.
- bu ses, dedim, yapılandırmayı alatan kadının sesi, nerede kullanıldı, biliyor musunuz?
"ben yapmadım" der gibi başını sağa sola salladı. daha fazla gülmeye başladım.
- bundan 6-7 sene önce vizyonda olan bi film vardı. equilibrium diye bi film. bir diktatörün bütün insanları duygularından arındırıp makineleştirmesini anlatıyordu. bu ses de insanların beynini yıkamak için kullanılıyordu filmin dublajında...
- ben bilmiyorum, dedi boynunu bükerek. acıdım ona.
- tamam dedim, inşallah benden başka hatırlayan olmaz. hadi size kolay gelsin..

nedense gülesim kalmamıştı standtan uzaklaşırken. hatta hüzünlendiğimi bile söyleyebilirim.

------------------------------
olay üsküdar'da iskelelerin oradaki ak parti standında gerçekleşmiştir.

1 yorum:

gazoz kapağı dedi ki...

bu bilgiyi CHP'YE yüksek fiyata satmak istiyorum. aslında bu bilgi karşılığında adama Deniz Baykal'ın koltuğunu bile veririler. Zira kaç yıl geçti o bile böyle açık bulamadı Ak Partide