13 Kasım 2010 Cumartesi

tumturak

bugün, tak tak tak önüme koyulduğunda fark ettim, ne sefil yaşadığımı-zı.

zannetmek istiyorum ki bir benimdir böyle yaşayan bir sen bir de o. o kadar da çok değildir. ama biliyorum ki o kadar da çok. arada tek tük önünde saygı duruşu yapılası aileler, insanlar var, o kadar.

tak- artık sabah kahvaltısı da kalktı. biri kalkıp okula gidiyor, biri işe, diğeri başka yere koşuyor.
tak- ancak beraber akşam yemeği yenecek, onda bile bir arada olunmuyor.
tak- her evde birkaç televizyon var. baba haberlere bakarken oğul maç seyrediyor, kız dizi izliyor..
tak- çeyizlere koymaya uzun, çift kişilik yastık da yok artık çarşılarda. artık gençlerimiz bir yastıkta kocamıyor.
tak- yalnızlaşıyoruz.
-------------------------------

çocukluğumda, babamın gözümüzün önüne koyduğu iki yazı vardı. bilmiyorum, kaç yüz kere okudum onları.
"yaşamak sanattır" ve "insan incelik, zerafet ve letafet demektir." 

böyle hatırlıyorum.

ah, hatırlamak acımı çoğaltıyor. her iki cümle, iki yanağıma art arda atılan iki tokat gibi. bu beceriksizliğimle.

2 yorum:

M.R.B. dedi ki...

benim hatirladigim sekli:
"insan incelik, hassasiyet ve zerafet demektir."

vedide yalınayak dedi ki...

ben de düzeltmeni bekliyordum :)

bunu yazdıktan sonraki gün geldi aklıma, senin dediğin şekli. ama değiştirmedim.

evet, doğrusu bu.