21 Eylül 2010 Salı

didim didim didim

ben gitmiştim aslında. uzun değil ama uzağa. didim'e. ismi çok hoş öyle değil mi? arka arkaya defalarca söyleyince daha da hoş oluyor. arka arkaya defalarca orada kalınca da güzel oldu. denedim, gerçekten de.

hem de kalabalıktık biz. abimin organizasyonuyla toplanabildiğimiz kadar toplandık. diğerlerinin kalpleri bizimle beraberdi. buna eminim. rüyamda gördüm, inandım. o kadar eminim.

gidişimiz muhteşem oldu. nezzamandır böyle bir yolculuk yapmamıştım. allahım.. ne güzel oldu.
dönüşümüz o kadar da güzel olmadı. iklimleri atlaya atlaya gelirken üşüdük biraz. ben hasta oldum. abim de hasta olmuştu zaten daha önce. büyükten küçüğe gitmiyor ama. arada olmayanlar da oldu. olsun. aman bununla geçmiş olsun.

şimdi, karmakarışık bitkilerin sıcak suya kendilerini teslim etmeleri üzerine bir fincan sarı sudan medet umuyorum.

zihnimde öyle güzel kareler var ki. onları düşününce, acımıyor ki hiç.

2 yorum:

M.R.B. dedi ki...

benim bir fincan sari suyum da yok... ama ona uzulmuyorum, cami acip gelmek durumunda kalarak milleti usuttugume uzuluyorum.

vedide yalınayak dedi ki...

başka hastalanan var mı sizde? bizde yok. sizde de yoksa üzülme. ben camın açık olmasından şikayetçi değildim. hem sanırım o sebeple değil, gecenin köründe incecik kıyafetimle arabanın dışında durmayı tercih ettiğimden oldu bu. kendimden ötürü yani :)

hem sen o hallerde arabayı kullandın, bizi taşıdın. minnettarım ben sana. çok büyük adamsın.