23 Şubat 2010 Salı

biriktirdim

bir şey olacak, hissediyorum. yahut. bir şey oldu, hissedemiyorum.

- ben bir kuzuyum, dedim
- ipini yutmuş bir kuzusun, dedi.
- ben ipini yutmuş bir kuzuyum, dedim.
- dolanıyorsun öyle ortalıkta, dedi.

yol bulamadım daha.

o gün canım dondurma istedi. aslında dondurma olmayan, o soğuk sütlü kremalardan. bir de kadıköy'deki o acayip pasajda gezmek istedim. o her türlü bilgisayar zımbırtısının satıldığı. bu yeni eğlencem. bir seviniyorum ki oraya gittiğimde. bir dükkandan diğerine, bir vitrinden öbürüne salınıyorum. haklarında hiçbir fikrimin olmadığı binlerce objeye dalıp dalıp gidiyorum.

- buranın alt katları - üsta katları yok mu, dedim.
- var, dedi. aşağıda dehlizler. adam kesiyorlar orda.
- aşağıdaki dehlizlere gitmek istiyorum, dedim.
- olmaz, dedi.

ben anladım, aşağıdaki dehlizlerde adamları kesip çeşitli donanımlarla birleştiriyorlar. çapsız adamlar, çipli adam oluyor. bazılarının gözünden yeşil lazer ışık çıkıyor. bulutlara giden. hafıza yetersizlerine ekstra hard disk ilave ediyorlar.

ipimi yutmuş bir kuzu olarak oradan oraya salındım durdum. bir dükkana girdim. a! o da ordaydı.
- siz ne aramıştınız? dedi biri.
- ben dondurma arıyorum ama burada yok galiba, dedim.

çok güzel tebessüm etti.

öyle oluyor. bu dükkanlar arasında gezinip dururken kulağımı dolduran müziğe kayıtsız kalamıyorum. bir mağazaya girdik. her yerde ekran, her yerde bilgisayar vardı. yaklaşık bir santimetreyi geçmeyen salınımlarda dans etmeye başladım. içten içte. kimseye görünmeden herkesin ortasında dans etmeyi seviyorum. sonra biriyle göz göze geldim. yakalandım. dıkş! 100 puan. dans ede ede çıktım mağazadan.

ona nasıl baktıysam, bana şöyle sordu:
- benim hayranlarım kim biliyor musun anne?
- kim?
- sen bir de kendim.

uzun uzun uyudum. uzun uzun rüyalar gördüm. o rüyaları görmeseydim uyanıp yaşayacaktım belki, kim bilir. kim bilir. kim bilir.

3 yorum:

Ferda dedi ki...

Hayrolsun inşallah.

gazoz kapağı dedi ki...

mis gibi bir yazı, süt olsa kıyılıp içilmez. mavi olsa gök üzerinden çıkarmasın diye geceye "hadi gel" diye seslenilmez.

vedide yalınayak dedi ki...

gozoz kapağım, kendi çıkarlarım için bu iltifatlarından sonra kim olduğunu açıklamak vardı ama aslında yokmuş :)