8 Ağustos 2007 Çarşamba

trt2 ve pencerem

ahmet vefik paşa hakkında: "o kaldırım taşı büyüklüğünde bir pırlantaydı. ne sokağa döşeyebilirsiniz ne yüzüğe takabilirsiniz." demişler. Allah rahmet etsin..

ölü ev konusunda haklıydım. problemi tespit ettikten sonra çözüme gitme davranışını da çok severim. düşündüm taşındım, evin pencereleri silinince dirileceğine karar verdim. dışarıda görmek isteyeceğim bir deniz olmasa hiç de takmazdım camların kirini. ama öyle olmuyordu. sanki camdaki toz her an evin içine girip yerleşiyordu. her şeyin üstünü örtüyordu. pencere silerken görünmeyi sevmediğim için dün sabaha karşı 4 sularında işimi bitirdim. oh ne rahatladım bilemezsiniz. bunun getirisi olarak bugün omzum sızladı ve bir parmağım şişti ama olsun. değer..

Hiç yorum yok: