1 Aralık 2010 Çarşamba

bu da böyle

dün, en az evim kadar mahrem saydığım bir mekânda (nasıl olur öyle bir yer? demeyin. derseniz şunu derim: ak koyundan kara süt akarken ben babamla kardeştim.) daha önce gördüğümü hatırlamadığım biri ismimi tahmin etmeye çalıştı. biraz zorlandı ama yüzümü tanıyordu. kocam bu noktada: (ah ben seninle ne yapacağım? diyor sevimli sevimli.)

takipçi gibi görünmek istemiyordu ama başka yerlerde de rastlaşmıştık ve o tam konuşmaya karar verdiğinde ben gidip kaybolmuştum.

hey gidi yüzyılın blog kültürü! sana ne diyeyim?

şu olur:
hacı hacıyı mekke'de
hoca hocayı tekkede
deli deliyi dakkada bulur.

sana da temennâ ediyorum güzellik.. iyi ki konuştun ;)

5 yorum:

M.R.B. dedi ki...

ENRICO PALLAZZOO!

M.R.B. dedi ki...

veya Vedide mi deseydik ;)

vedide yalınayak dedi ki...

:) enrico da iyiymiş ama erkek ismi gibi geldi bana.

ama ne ki bu ya? ne sürprizli insansın. ehe :)

M.R.B. dedi ki...

ciplak silah filminde, soguk amerikan esprileri arasinda, gercekten gulduren sahnelerden birinde adam oyle bagiriyordu.

enrico pallazzo bir operet, daha dogrusu tenor ismi. stadyumda binlerce insan arasinda gizli ajani gosteriyor, birisi tanidim diyor kendinden emin bir sekilde, ve bagiriyor, "ENRICO PALLAZZOO!" :) cunku daha once birisine oyle tanitmisti falan...

nesi komikmis sasirdim simdi, heralde 13 yasinda seyrettigim icin oyle geldi, ama konuyla alakali yine de :)

betul dedi ki...

Günler sonra: Bilmukabele efendim :)