11 Şubat 2010 Perşembe

köprülü kavşak, rüya ve gerçek

sevgili vedide, senin hiç kullanmadığın ağzımızdaki onarım çalışmaları son hızıyla devam ediyor. geçen günkü seansımızda köprülü kavşağımız tamamlandı. bugün sakız çiğnedim mesela. iyi oldu, güzel oldu.

sonra ben çok yorgun oldum geçen zamanda. ellerim ayaklarım tutmadı bir kaç gün. ağrılarım oldu, çeşitli şekil ve mahiyette. durdum düşündüm bundan bağımsız olarak. evet hala durarak düşünüyorum. düşünme eyleminden en haz ladığım hal bu durmak kısımlarında oluyor çünkü. çünkü bilirsin ki insan düşünmeden edemez. çünkü bilirsin ki insan gönül vermeden de edemez. bir sevdaya boyun eğer ve yaşar gideriz. ama hangi sevda, hangi sevda onunla ölmeye değer?

bir yerden başlamalı dedim. uykumu düzene sokmak için çaba sarfettim. bu öyle kolay olmuyor benim için.
geçen gün, sabah vakti, uyanıp da beni daha da uyandırsın diye açtığım televizyondan, tam da 'gidip yatayım bari' diye düşünürken şöyle bir şey duydum. "rüyalarınızın gerçekleşmesi için önce uyanmanız gerekir" dedi televizyondaki kadın. uykum kaçtı.

3 yorum:

Ferda dedi ki...

Evet bazan öyle zamanlarda öyle şeyler denk geliyor ki.. tevafuk.. tam cevabını alıveriyorsun. aldırıyorlar :)

vedide yalınayak dedi ki...

biz yeter ki dinleyelim. cevap her yerden gelebiliyor :)

gazoz kapağı dedi ki...

mısra gibi konuşmuş televizyonun. ben de o marka alıcam.