29 Aralık 2009 Salı

mendil verdim alan yok

sevgili blogum, seni ne kadar ihmal ettiğimin farkındayım. ama aklıma başka bir yerden rüzgar esene kadar şu fikrimle sana her gün yazmaya azm-ü cezm-ü kast eyledim.

bugün başıma bir iş geldi ki sana nasıl anlatırsam anlatayım tam anlatmış olamayacağımdan anlatmıyorum.

ayrıca romatoid artrit isimli arsız sevgilim bir sızı gibi içimde. sürüncemede bir ilişkimiz var. ne beni terk edip gidiyor ne temelli geliyor. burdayım diyor. b u r d a a a y y ı m m m m . . .

hem ben dünyanın yuvarlak olduğuna bütün kalbimle inanıyorum. üst ve alttan basık bir yuvarlaklıkla dünya, tam manasını yansıtıyor.

elif dedim be dedim, çok seviyorum be dedim, ağlıycam şimdi dedim.. ağlamadım ama. hem üzülmemek üzülmekten daha elverişli.

öksürük denen şey aksırık gibi değil. aksırık bir fışkırıkla bitebilirken öksürük köhür köhür devem edebiliyor. halbuki aksırık gibi olsaydı daha memnun olurdum. içerden oğlumun öksürük sesleri gelirken içim ezilmezdi böyle.

yarın salı imiş. aslında bugün artık. ama ben uyumadan günün devrettiğine inanamıyorum bir türlü.
seneler evveldi. gece yarısı yazlık-kışlık değişimi yaparken biz o zaman 2 yaşında olan kardeşim şöyle demişti uyanıp "anne neden kimse uyumuyor? sadece iki kişi uyursa sabah olmaz ki?.."

insanın hayatında alınma yoksa, kırılma yoksa, üzülme yoksa, kin yoksa, boş yere ağlama yoksa, ne vardır? bilen varsa beri gelebilir mi lütfen?

sevgili blog, ne yazdığımı sen anlamamış olabilirsin ama ben çok anladım. görüşmek üzere. seni seviyorum.

2 yorum:

gazoz kapağı dedi ki...

bismillahirrahmanirrahim ( yazı bittiğinde ağzımda gülümserek bu çıktı)

vedide yalınayak dedi ki...

:)

sevgili gazozcuğum, bence de.