16 Ekim 2007 Salı

hoş-beş

vuv vuv vuv sesleri eşliğinde önünüzde halka halka sarılmış bir halatın hızla çözülüp çekildiğini hayal edin. daha ne olduğunu, halatın nereye gittiğini anlayamadan, tutup tutmamak arasındaki eksi artılar düşünüşünü yetiştiremeden halat bitiverir. şansınız varsa son anda hiçbir düşünceye pirim vermeden nasıl yaptığınızı anlayamayacağınız bir hızla tutuverirsiniz ipin en ucunu. tuttuğunuzda muhasebe tamamlanmıştır. tutamasaydınız gerçekten çok yazık olacaktır. ama zamanında kararınızı vermiş olsaydınız ne yapacağınızı bilip harekete geçseydiniz de o heyecanlı ve yapışık sıkıntıyı yaşamayacaktınız. yine de kâr kârdır.

ben bu bayram bayramı kaçırmadım. çok şükür ki en ucundan da olsa yakaladım onu.

ondan sonra oğlum hasta. şimdi içeride içimi yakan öksürüklerle öksürüyor. öksürürken ne uyanıyor ne de uyuyabiliyor.

Hiç yorum yok: